Kalem kâğıda her değişinde bilir ki kendinden eksilmektedir Her çizgi her nokta ve her harf biraz biraz eksiltirken kalemi, kâğıda da değer verir. Çünkü ne kullanılmamış bir kalemin kıymeti...
Bundan tam 102 yıl önce bütün milletin umudunu omuzlarında taşıyan bir heyet, ulusun son çare olarak kendilerine yüklediği görevin bilinciyle evvela Hacı Bayram-ı Veli Camii’nde Cuma namazını eda edip...
Memleket yangın içerisinde. Ağaçlar; geçmişin hatırası geleceğin ümidi aslında. Bu halde bir ağacın yanışı bir şehit vermekle eşdeğer denilebilir. Diyebiliriz ki, bir vatan evladının yetişmesi için gereken emek, toprak; harcanan maddiyat...
“Aylardan ağustos; günlerden Cuma, Gün doğmadan evvel, İklim-i Rum’a Bozkurtlar ordusu geçti hücuma, Yeni bir şevk ile inledi gökler.” Lisede dahil olduğum Mehter Takımı’nda en yüksek coşkuyla söylediğim marşlardan...
Bu yazı “Gerçek Şeytanlar ve Şeytanlaştırdıklarımız” yazı dizisinin ikinci bölümü olarak karşınızda. Ölümün, tüm dünyanın ilk ve değişmez gündemi olduğu bu günlerde bizler de ölümden öncesine ve sonrasına inananlar...
Eûzübillâhimineşşeytanirracîm bismillâhirrahmanirrahîm. Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım. Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla…. Kovulmuş şeytan… Ve kovulmuş şeytanlar… Ve şeytanlaştırdıklarımız… Müslümanlar, dinlerindeki ilk emrin ‘‘OKU!’’ olduğunu bilirler. Ve Müslümanların...
2016 yılının bir Eylül günü, Güneş hayli yakıcıydı. Buralarda kışın çok çetin geçtiğini söylüyorlardı ama yaz da coğrafyadan beklemediğim kadar dehşetengizdi. Telefonum ilk sıcaklık uyarısını bu günlerde vermişti. Beton...
‘‘Memleketin üç tarafı deniz, dört tarafı düşmanla çevrili’’ sözünü hep duyduk, daha da duyacağız. Ancak bizim de bu söze karşı kuvvetle ve hürce haykıracağımız sözümüz vardır: memleketin mavi gökleri...
‘‘Boynumuz ağrıdı Batı’ya bakıp durmaktan!’’ dedi şair ve çizdi altını üç yüzyıllık maceranın. Bugün biz, boynumuz ağrıdı maziye yatıp durmaktan diyerek çizeceğiz altını bin yıllık haşmetli günlerin. İsyansa isyan,...
‘‘Çıkar boynundan at o ipi çocuk! Salıncaklar mı yok sana? Kalk hadi o soğuk betondan, Yatacak başka yer mi yok sana?’’ Tüm dünya çocuklarına çaresiz seslenişimi Nazım’ın bu dizeleriyle...